×
Önerim var
Türkiye Kaynakçası - kaynakca.hacettepe.edu.tr
Ana Sayfa
Kaynakça Nedir?
S.S.S
İletişim
×
Mesajınız başarıyla kaydedilmiştir.
Gönder
Üye Ol
ÜYE GİRİŞİ
Facebook ile giriş
Beni Hatırla
Üye Ol
|
Parolamı Unuttum
Doğrulama e-postası gelmedi
03 Mayıs 16:33
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:32
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:30
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:26
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:26
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:24
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:23
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:22
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:21
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:21
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:20
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:18
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:17
Rıdvan Enes Akçatepe
Muslihüddin bin Abdulgani (Müezzin Hoca) Vakfı
adlı eseri ekledi.
03 Mayıs 16:10
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:08
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 16:01
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:59
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:58
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:57
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:56
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:51
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:49
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:47
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:46
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:44
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:43
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:42
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:41
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:40
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
03 Mayıs 15:40
Rıdvan Enes Akçatepe
Vakfiyeleri Işığında II. Bayezid’in Eşi Bülbül Hatun Vakıfları
adlı eserin yaptığı bir atıf ekledi.
Şenel
Şenel
İLHAN
İLHAN
Paylaş
Feyz Dergisinin sahibi ve Başyazarı.
Feyz Dergisinin sahibi ve Başyazarı.
İstatistikler
Yorumlar
Aldığı Atıflar
Eserleri
Özgeçmiş
ŞENEL İLHAN BEYEFENDİ
Şenel İlhan Beyefendi bir irfan yolcusu, bir hakikat temsilcisi, 30 yıldır yayıncılık faaliyetleri sürdüren bir yazar, orijinal fikirleri olan özge bir fikir adamıdır. İlmî-ahlakî-felsefî-dinî yönden insan yetiştiren sıkı bir eğitici ve topluluklara sürekli hitap eden örnek İslam âlimidir.
Şenel İlhan Beyefendi yapımcıdır, kurmuş olduğu “FFP MEDIA” bünyesinde çekilen ilk sinema filmi “Adanış Kutsal Kavga” dır. Aynı zamanda, Hankando Savunma ve Mücadele Sanatının da kurucusudur. Dövüş sanatlarındaki üstün yeteneği ve birçok sistemi derinlemesine bilmesi nedeniyle, Hankando dövüş sanatı, Şenel İlhan Beyefendi’nin kırk yılı aşkın bir birikimi olarak doğdu ve olgunlaştı. Ülkemizin mücadele sanatlarında dünyada hak ettiği yeri alması, Grandmaster Şenel İlhan Hocamızın bu sistemi kurmasındaki ana amaçlardan biridir.
Şenel İlhan Beyefendi Tokat’ın Reşadiye (İskefsir) ilçesinin Taşlıca (Kotanı) köyündendir. Dedeleri Medine’den Suriye’ye, oradan da Türkiye’ye gelerek Tokat’ın Reşadiye ilçesine yerleşmiş “İmamoğulları ve Hatipoğulları” lakabıyla meşhur olmuş Ehl-i Beyt sülalesidir. Ayrıca bu beldeyi her türlü iyilik, güzellik ve hayırlarla doldurmuşlardır. Güzel ahlak ve örnek yaşantıları ile de insanların gönlünde çok mümtaz bir yer edinmişlerdir.
Kayıtlarda geçen doğum tarihi 1958’dir. Fakat doğum tarihinin anne ve babasının beyanları ile 1960 olduğu söylenmektedir. Çünkü kendisiyle birebir aynı dönemde doğan akranlarının nüfus bilgisi 1960 olarak görülmektedir.
Şenel İlhan Beyefendi’nin, çocuk yaşlarda Allah’a olan güçlü duygu bağları ve Allah’ı daha çok bilme ve tanıma arzusu, bu türden yoğun tefekkür duyguları, O’nun istikbali hakkında çevresine çok önemli mesajlar vermekteydi. O günlere ait duygularını şöyle anlatıyor:
“Çocukluğumda bir mütefekkir gibi Allah’ın varlığı, birliği, sonsuzluğu, dünyanın boşluğu gibi konuları düşünür, bu konularda kendimce kelam ilminin konusuna giren deliller üretirdim. Hatta sonsuzluk fikrinden hareketle Allah’ın tekliğini ve birliğini kendime ispat etmiştim ki hâlâ geçerli bir ispat yöntemidir.”
Şenel İlhan Beyefendi’nin gençlik dönemleri ilim, tefekkür ve amelî hayata layıkıyla sarılış dönemleridir. Aynı zamanda kendinde bulunan gizli hazinelerin keşfine yönelişidir. O çoğu zaman, dağlara çıkıp Rabbiyle baş başa kalmayı tercih ederdi. Mertliği, dostluğu, fedakârlığı, cömertliği, adaletli yaklaşımları, vakarı, gibi erdemleri tüm güzelliği ile insan ilişkilerine yansıtarak çevresini sadakat ve güvene dayalı dostluklara dönüştürmüştür.
Şenel İlhan Beyefendi’nin ruhu ve gönlü sevgiyle dopdoludur; sonradan kazanılmış, çaba harcanarak elde edilen ya da öğrenilmiş bir sevgi değildir. Fıtratından ileri gelir. Çocukluk gençlik askerlik ve sonrası tüm hayatına yayılan bir fedakârlık membaıdır. Bu O’nun tabiriyle sencillik ahlakıdır ve hayatının ilkeleri içindedir.
Hayatın her alanında her yönüyle muhteşem bir örnektir. Kendi anne babasına, eşine, evlatlarına, torunlarına, talebelerine ve çevresindeki herkese karşı sevgisi çok derindir. Sevgisini ortaya koyarken gösterdiği inceliği, zarifliği, hassasiyeti, esprili ve müşfik tavrı ile zatına hayran bırakır. Ailesi ile olan ilişkilerinde sevginin, anlayışın, ilginin tüm inceliklerini hayranlıkla izlerken; kendi sevgimizin yetersizliğini fark ederiz. Bizlerdeki sevgisizliğin, sevgi eksikliği ile büyümenin bir sonucu olduğunu söyler. Aşmamız gereken yolları gösterir. Sevgi ile, sevgi eksikliği ile ilgili çok fazla yol gösterici sohbetleri vardır. Bu konularla ilgili bir değerlendirmesi de şudur:
“Bizim toplumumuzda bu mesele ciddi bir faciadır. Sevgiyi açıklamak, sevdiğini söylemek; acizlik, zayıflık gibi bir kültür yerleşmiştir. Ne çocuklarımıza ne arkadaşlarımıza ne eşlerimize sevgimizi belli ediyoruz. Bunu açıkça ifade etmekten çekinen, utanan garip bir toplum olduk. Bunların İslam’la alakası elbette ki asla yok. Hazreti Peygamberin (s.a.v.) eşlerine, çocuklarına, torunlarına, arkadaşlarına ve tüm ümmetine olan sevgisi ortada iken, bunu nasıl görmezden geldik anlamıyorum. Şeytanın ahlakı olan sevgisizlik ahlakını ve bunun ürettiği nefret kültürünü hep birden değiştirmek ve sevgi ahlakını ve sevgi kültürünü yaymak, bu zamanda Allah (c.c.) için en önemli hizmettir.”
Feyz ve Gönül dergilerinin sahibi ve başyazarı olan Şenel İlhan Beyefendi yaşadığı çağın farkında olmanın şekillendirdiği ilmî donanımı çok önemli bulur. İnsanların vicdani yönünü aktif hale getirecek, ahlaki ölçüler içeren yazılarıyla, idealist ve erdemli Müslümanın nasıl olması gerektiğini anlatan, her türlü hayatın içindeki olayları değerlendiren Feyz dergisi, hizmet süresi içinde binlerce, yüz binlerce okuyucuya ulaştı ve ulaştığı bu insanları tarihi, kültürü, millî ve manevî değerleriyle buluşturdu.
Feyz Ailesi, Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat çizgisindeki bütün cemaatleri sever, onlarla her türlü iletişime girmekten imtina etmez. Onun ailesi içinde kendi hassasiyetlerine saygılı bütün cemaatlerden kişiler olabileceği gibi, hiçbir cemaate bağlı olmayan kişiler de olabilirler. Çünkü onun misyonu buna engel değildir. Şenel İlhan Beyefendi bu konu ile ilgili şunları söylemiştir:
“Bu zaman aynı zamanda İslam’ı bir bütün olarak anlama ve yaşama zamanıdır. Kesinlikle birlik zamanıdır. Bunun aksini düşünmek basiretle bağdaşmaz. O sebeple Feyz Misyonu, fitne ve bölünmeye sebebiyet veren ve İslam birliğine engel olan bütün taassupların karşısındadır.”
Kendisi sadece bir yazar değil, bir dost, ince ince duygulara, derinlikli düşüncelere sahip gerçek bir bilgedir. İhtiyaçlar çerçevesinde kimin hangi boyutta neye ihtiyacı varsa, rahatlıkla O’nda bulabilir. Hayatı bunun canlı örnekleriyle doludur ki, bir insanın akıl, ruh, zekâ, nefs, sosyal statü, yetişme biçimi, sevebilme gücü ve ihtiyacı, zorluklara dayanabilme direnci, hizmet aşkı; aşk, şevk ve muhabbet dâhil daha pek çok şey Şenel İlhan Beyefendi’nin gündemindedir. Bir insanın kişiliğini, problemlerini, kendini zorlayabilme sınırlarını, potansiyelini ondan daha iyi bilir ve gayet güzel yönlendirir. Tabir caizse onunla tanışma mutluluğuna kavuşan insanı adeta yeniden imar eder. Ve o insana, kendinden daha fazla tanıdığı yeni bir “ben” sunar. İleride gelmesi ve olması gereken; çalışırsa olabileceği “ben’e” binaen... Eğitim metotları, akıllı bir insanda çok yol aldırıcıdır. Akıl, yürek ve talebi esas alır.
İnsan yetiştirmede ilgi alanı sadece yetişkinler değildir. En küçük çağlarından alıp yetişkinlik çağlarına kadar çocuklar da büyükler gibi daima O’nun gündemindedir. Çocukların sevgi ile büyümeleri, sevildiklerini, kıymet verildiklerini bilmeleri, özgüven sahibi olmaları gibi hususlara çok dikkat eder.
Okumayı çok sever, çok yönlü okur ama okurken çok da seçicidir. Kimseye ihtiyaç hissetmeden ve yardım almadan en girift meseleleri kolayca öğrenmiştir. Kolay öğrenir ama öğrendiğini kolay unutmaz. Şenel İlhan Beyefendi’nin, ilim yelpazesi çok geniştir. Kur’ân, Hadis ve Fıkıh ilminde (Fıkh-ı ekber, fıkh-ı zahir, fıkh-ı batın) mütehassıs olduğu gibi, ilm-i kelam, ilm-i ahlak, Felsefe (Modern Felsefe, Epistemoloji), Mantık, Sosyoloji, Psikoloji, Tıp, Tarih, Siyaset, Fizik, Rüyaların ve Olayların Yorumu… gibi ilim dalları da yine en mütehassıs olduğu ilim dallarıdır.
Ehl-i Sünnet’i hep müdafaa etmiş, sünnet ve hadis-i şerif muarızlarına her zaman karşı çıkmıştır. Ehl-i Sünnet’e karşı, bir görüş olarak ortaya çıkmış bidat ve sapık mezhepler, batınî fırkalar, İslam’a alternatif gibi duran beşerî sistemler, özellikle fikir çilesi yıllarında derinliğine araştırma yaptığı konular olmuştur.
Şenel İlhan Beyefendi’nin en çok titizlendiği, üzerine en çok titrediği ve gayret gösterdiği konu iman mevzuudur. Şüphesiz ilk önce iman, bir insan için en lüzumlu şeydir. Bir kişi imanını zararlı düşünceler ve bozuk inançlar karşısında koruyabilirse günahlarının boyutu ne olursa olsun sonunda affa uğrayabileceği ve cennete gidebileceği için, iman kadar hiçbir ibadet, önem açısından emsal teşkil etmez. Bu nedenle İslam inancını ve Ehl-i Sünnet akidesini her türlü bid’at inanışa ve küfür düşüncelerine karşı korumak için ortaya çıkmış bir ilmî disiplin olan Kelam ilminde Şenel İlhan Beyefendi, tam bir kaledir... Yıkılmaz, sarsılmaz, bir iman kalesi... Özellikle fikir çilesi yıllarında elde ettiği bilgi ve tecrübeler, onu, vesveseli ve şüpheli insanların sığınacağı sağlam bir kale haline getirmiştir. Şenel İlhan Beyefendi’nin bilgi dağarcığı, insanlık tarihinin geçmişinden günümüze kadar gelmiş veya günümüzde icat edilmiş olan bütün küfür düşüncelerinin cevaplarıyla doludur.
Burada onu tanıtmak adına gösterilen çabanın tek nedeni Allah için yaşanmış bu hayatın “örneklik” oluşturacak bir kudrete haiz oluşu… Onunla tanışınca insanın duyguları iyilik ve güzellik adına coşuyor, galeyana geliyor, nefse karşı bir “ahlak ayaklanmasına” dönüşüyor. Evet, öyle bir hayat ki derinlerde bir yerde iyilik, güzellik, doğruluk adına sizde ne varsa adeta oraya ayna tutan, ışıklandıran, o hazineyi herkesin görebileceği bir yere çıkaran bir hakikat savaşçısı…
Daha fazla bilgi için www.feyzdergisi.com
ŞENEL İLHAN BEYEFENDİ Şenel İlhan Beyefendi bir irfan yolcusu, bir hakikat temsilcisi, 30 yıldır yayıncılık faaliyetleri sürdüren bir yazar, orijinal fikirleri olan özge bir fikir adamıdır. İlmî-ahlakî-felsefî-dinî yönden insan yetiştiren sıkı bir eğitici ve topluluklara sürekli hitap eden örnek İslam âlimidir. Şenel İlhan Beyefendi yapımcıdır, kurmuş olduğu “FFP MEDIA” bünyesinde çekilen ilk sinema filmi “Adanış Kutsal Kavga” dır. Aynı zamanda, Hankando Savunma ve Mücadele Sanatının da kurucusudur. Dövüş sanatlarındaki üstün yeteneği ve birçok sistemi derinlemesine bilmesi nedeniyle, Hankando dövüş sanatı, Şenel İlhan Beyefendi’nin kırk yılı aşkın bir birikimi olarak doğdu ve olgunlaştı. Ülkemizin mücadele sanatlarında dünyada hak ettiği yeri alması, Grandmaster Şenel İlhan Hocamızın bu sistemi kurmasındaki ana amaçlardan biridir. Şenel İlhan Beyefendi Tokat’ın Reşadiye (İskefsir) ilçesinin Taşlıca (Kotanı) köyündendir. Dedeleri Medine’den Suriye’ye, oradan da Türkiye’ye gelerek Tokat’ın Reşadiye ilçesine yerleşmiş “İmamoğulları ve Hatipoğulları” lakabıyla meşhur olmuş Ehl-i Beyt sülalesidir. Ayrıca bu beldeyi her türlü iyilik, güzellik ve hayırlarla doldurmuşlardır. Güzel ahlak ve örnek yaşantıları ile de insanların gönlünde çok mümtaz bir yer edinmişlerdir. Kayıtlarda geçen doğum tarihi 1958’dir. Fakat doğum tarihinin anne ve babasının beyanları ile 1960 olduğu söylenmektedir. Çünkü kendisiyle birebir aynı dönemde doğan akranlarının nüfus bilgisi 1960 olarak görülmektedir. Şenel İlhan Beyefendi’nin, çocuk yaşlarda Allah’a olan güçlü duygu bağları ve Allah’ı daha çok bilme ve tanıma arzusu, bu türden yoğun tefekkür duyguları, O’nun istikbali hakkında çevresine çok önemli mesajlar vermekteydi. O günlere ait duygularını şöyle anlatıyor: “Çocukluğumda bir mütefekkir gibi Allah’ın varlığı, birliği, sonsuzluğu, dünyanın boşluğu gibi konuları düşünür, bu konularda kendimce kelam ilminin konusuna giren deliller üretirdim. Hatta sonsuzluk fikrinden hareketle Allah’ın tekliğini ve birliğini kendime ispat etmiştim ki hâlâ geçerli bir ispat yöntemidir.” Şenel İlhan Beyefendi’nin gençlik dönemleri ilim, tefekkür ve amelî hayata layıkıyla sarılış dönemleridir. Aynı zamanda kendinde bulunan gizli hazinelerin keşfine yönelişidir. O çoğu zaman, dağlara çıkıp Rabbiyle baş başa kalmayı tercih ederdi. Mertliği, dostluğu, fedakârlığı, cömertliği, adaletli yaklaşımları, vakarı, gibi erdemleri tüm güzelliği ile insan ilişkilerine yansıtarak çevresini sadakat ve güvene dayalı dostluklara dönüştürmüştür. Şenel İlhan Beyefendi’nin ruhu ve gönlü sevgiyle dopdoludur; sonradan kazanılmış, çaba harcanarak elde edilen ya da öğrenilmiş bir sevgi değildir. Fıtratından ileri gelir. Çocukluk gençlik askerlik ve sonrası tüm hayatına yayılan bir fedakârlık membaıdır. Bu O’nun tabiriyle sencillik ahlakıdır ve hayatının ilkeleri içindedir. Hayatın her alanında her yönüyle muhteşem bir örnektir. Kendi anne babasına, eşine, evlatlarına, torunlarına, talebelerine ve çevresindeki herkese karşı sevgisi çok derindir. Sevgisini ortaya koyarken gösterdiği inceliği, zarifliği, hassasiyeti, esprili ve müşfik tavrı ile zatına hayran bırakır. Ailesi ile olan ilişkilerinde sevginin, anlayışın, ilginin tüm inceliklerini hayranlıkla izlerken; kendi sevgimizin yetersizliğini fark ederiz. Bizlerdeki sevgisizliğin, sevgi eksikliği ile büyümenin bir sonucu olduğunu söyler. Aşmamız gereken yolları gösterir. Sevgi ile, sevgi eksikliği ile ilgili çok fazla yol gösterici sohbetleri vardır. Bu konularla ilgili bir değerlendirmesi de şudur: “Bizim toplumumuzda bu mesele ciddi bir faciadır. Sevgiyi açıklamak, sevdiğini söylemek; acizlik, zayıflık gibi bir kültür yerleşmiştir. Ne çocuklarımıza ne arkadaşlarımıza ne eşlerimize sevgimizi belli ediyoruz. Bunu açıkça ifade etmekten çekinen, utanan garip bir toplum olduk. Bunların İslam’la alakası elbette ki asla yok. Hazreti Peygamberin (s.a.v.) eşlerine, çocuklarına, torunlarına, arkadaşlarına ve tüm ümmetine olan sevgisi ortada iken, bunu nasıl görmezden geldik anlamıyorum. Şeytanın ahlakı olan sevgisizlik ahlakını ve bunun ürettiği nefret kültürünü hep birden değiştirmek ve sevgi ahlakını ve sevgi kültürünü yaymak, bu zamanda Allah (c.c.) için en önemli hizmettir.” Feyz ve Gönül dergilerinin sahibi ve başyazarı olan Şenel İlhan Beyefendi yaşadığı çağın farkında olmanın şekillendirdiği ilmî donanımı çok önemli bulur. İnsanların vicdani yönünü aktif hale getirecek, ahlaki ölçüler içeren yazılarıyla, idealist ve erdemli Müslümanın nasıl olması gerektiğini anlatan, her türlü hayatın içindeki olayları değerlendiren Feyz dergisi, hizmet süresi içinde binlerce, yüz binlerce okuyucuya ulaştı ve ulaştığı bu insanları tarihi, kültürü, millî ve manevî değerleriyle buluşturdu. Feyz Ailesi, Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat çizgisindeki bütün cemaatleri sever, onlarla her türlü iletişime girmekten imtina etmez. Onun ailesi içinde kendi hassasiyetlerine saygılı bütün cemaatlerden kişiler olabileceği gibi, hiçbir cemaate bağlı olmayan kişiler de olabilirler. Çünkü onun misyonu buna engel değildir. Şenel İlhan Beyefendi bu konu ile ilgili şunları söylemiştir: “Bu zaman aynı zamanda İslam’ı bir bütün olarak anlama ve yaşama zamanıdır. Kesinlikle birlik zamanıdır. Bunun aksini düşünmek basiretle bağdaşmaz. O sebeple Feyz Misyonu, fitne ve bölünmeye sebebiyet veren ve İslam birliğine engel olan bütün taassupların karşısındadır.” Kendisi sadece bir yazar değil, bir dost, ince ince duygulara, derinlikli düşüncelere sahip gerçek bir bilgedir. İhtiyaçlar çerçevesinde kimin hangi boyutta neye ihtiyacı varsa, rahatlıkla O’nda bulabilir. Hayatı bunun canlı örnekleriyle doludur ki, bir insanın akıl, ruh, zekâ, nefs, sosyal statü, yetişme biçimi, sevebilme gücü ve ihtiyacı, zorluklara dayanabilme direnci, hizmet aşkı; aşk, şevk ve muhabbet dâhil daha pek çok şey Şenel İlhan Beyefendi’nin gündemindedir. Bir insanın kişiliğini, problemlerini, kendini zorlayabilme sınırlarını, potansiyelini ondan daha iyi bilir ve gayet güzel yönlendirir. Tabir caizse onunla tanışma mutluluğuna kavuşan insanı adeta yeniden imar eder. Ve o insana, kendinden daha fazla tanıdığı yeni bir “ben” sunar. İleride gelmesi ve olması gereken; çalışırsa olabileceği “ben’e” binaen... Eğitim metotları, akıllı bir insanda çok yol aldırıcıdır. Akıl, yürek ve talebi esas alır. İnsan yetiştirmede ilgi alanı sadece yetişkinler değildir. En küçük çağlarından alıp yetişkinlik çağlarına kadar çocuklar da büyükler gibi daima O’nun gündemindedir. Çocukların sevgi ile büyümeleri, sevildiklerini, kıymet verildiklerini bilmeleri, özgüven sahibi olmaları gibi hususlara çok dikkat eder. Okumayı çok sever, çok yönlü okur ama okurken çok da seçicidir. Kimseye ihtiyaç hissetmeden ve yardım almadan en girift meseleleri kolayca öğrenmiştir. Kolay öğrenir ama öğrendiğini kolay unutmaz. Şenel İlhan Beyefendi’nin, ilim yelpazesi çok geniştir. Kur’ân, Hadis ve Fıkıh ilminde (Fıkh-ı ekber, fıkh-ı zahir, fıkh-ı batın) mütehassıs olduğu gibi, ilm-i kelam, ilm-i ahlak, Felsefe (Modern Felsefe, Epistemoloji), Mantık, Sosyoloji, Psikoloji, Tıp, Tarih, Siyaset, Fizik, Rüyaların ve Olayların Yorumu… gibi ilim dalları da yine en mütehassıs olduğu ilim dallarıdır. Ehl-i Sünnet’i hep müdafaa etmiş, sünnet ve hadis-i şerif muarızlarına her zaman karşı çıkmıştır. Ehl-i Sünnet’e karşı, bir görüş olarak ortaya çıkmış bidat ve sapık mezhepler, batınî fırkalar, İslam’a alternatif gibi duran beşerî sistemler, özellikle fikir çilesi yıllarında derinliğine araştırma yaptığı konular olmuştur. Şenel İlhan Beyefendi’nin en çok titizlendiği, üzerine en çok titrediği ve gayret gösterdiği konu iman mevzuudur. Şüphesiz ilk önce iman, bir insan için en lüzumlu şeydir. Bir kişi imanını zararlı düşünceler ve bozuk inançlar karşısında koruyabilirse günahlarının boyutu ne olursa olsun sonunda affa uğrayabileceği ve cennete gidebileceği için, iman kadar hiçbir ibadet, önem açısından emsal teşkil etmez. Bu nedenle İslam inancını ve Ehl-i Sünnet akidesini her türlü bid’at inanışa ve küfür düşüncelerine karşı korumak için ortaya çıkmış bir ilmî disiplin olan Kelam ilminde Şenel İlhan Beyefendi, tam bir kaledir... Yıkılmaz, sarsılmaz, bir iman kalesi... Özellikle fikir çilesi yıllarında elde ettiği bilgi ve tecrübeler, onu, vesveseli ve şüpheli insanların sığınacağı sağlam bir kale haline getirmiştir. Şenel İlhan Beyefendi’nin bilgi dağarcığı, insanlık tarihinin geçmişinden günümüze kadar gelmiş veya günümüzde icat edilmiş olan bütün küfür düşüncelerinin cevaplarıyla doludur. Burada onu tanıtmak adına gösterilen çabanın tek nedeni Allah için yaşanmış bu hayatın “örneklik” oluşturacak bir kudrete haiz oluşu… Onunla tanışınca insanın duyguları iyilik ve güzellik adına coşuyor, galeyana geliyor, nefse karşı bir “ahlak ayaklanmasına” dönüşüyor. Evet, öyle bir hayat ki derinlerde bir yerde iyilik, güzellik, doğruluk adına sizde ne varsa adeta oraya ayna tutan, ışıklandıran, o hazineyi herkesin görebileceği bir yere çıkaran bir hakikat savaşçısı… Daha fazla bilgi için www.feyzdergisi.com
http://www.feyzdergisi.com
http://www.feyzdergisi.com
Güncelleyen:
Ali Yavuz
Gönder
Daha fazla yorum getir
Eserler yükleniyor...
Bu yazarın atıf listesi henüz oluşmamıştır. Yazarların atıf listeleri, atıf yapan eserlerin kaynakçaları girildikçe kendiliğinden oluşmaktadır.
×
Değişiklikler