Mezopotamya Mitolojisinin Anadolu ve Yunan Mitolojisine Olan Etkileri

Tez Türkçe Tarih×

Künye:

Yazarlar:

Yusuf KILIÇ Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Ekle

Danışmanlar:

Doç.Dr. Hüseyin SEVER Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Ekle

Yayın Yılı:

1997

Yayın Yeri:

Ankara

Seviye:

MASTER

Kurum:

Gazi Üniversitesi

Bölüm:

Sosyal Bilimler Enstitüsü

İçerik Dosyası:

Web adresi:

Web adresi henüz eklenmemiş. Eklemek için düzenle simgesine tıklayınız.

Operatör:

Mustafa Öztürk

Güncelleyen:

Sümeyye Kışlıkaya

Özet:

Mezopotamya: Yunancada iki nehir (Fırat ve Dicle nehirleri) arasındaki verimli toprak parçası anlamına gelen bir kelimedir. Mezopotamya, Prehistorik dönemlerden itibaren tarihin her devrinde insan topluluklarının yaşadıkları bir bölge olmuştur, M.Ö. 4 bin yıllarında bu bölgeye gelen Sumerliler bu bölgede yaşayan insanların kültürüne kendi kültür unsurlarını da katarak, M.Ö. 3500 yıllarında dünya tarihinde ilk defa bir medeniyet kurmaya muvaffak olmuşlardır. Sümer medeniyeti daha sonra kurulan medeniyetleri çok bariz bir şekilde etkilemiştir. Ayırca Sumerliler'in M.Ö. 3200 yıllarında da "Sümer Çivi yazısı" adını verdiğimiz yazıyı icad etmeleri sayesinde, dünya tarihi yazılı devirlere girmiş ve mezopotamya bölgesinde önceden beri kuşaktan kuşağa sözlü olarak süregelen pek çok kahramanlık hikâyesi ve insanların inandıkları tanrılar periler ve devlerle ilgili maceralardan bahseden mit'ler de yazıyla tesbit edilmiştir. Sumerliler'in yazı ile kendilerine mal ettikleri pek çok mitolojik hikâye de M.Ö. 2350 yıllarında Arap yarımadasından bu bölgeye göçeden, Sami bir kavim olan Akadlılar'a onlardan da yine Sami kavimleri olan Babil ve Assurlular'a geçmiştir. Tarihin her döneminde ayrı ayrı bölgelerde yaşayan insanlar arasındaki ticari, Sîyasi, sosyal, dînî ve kültürel ilişkiler neticesinde, Mezopotamya da Sumerliler tartından yazıyla tesbit edilen birçok mitolojik belge de Anadolu'ya geçmiş, ayrıca Anadolu bu mitolojik belgelerin Yunanistan'a geçişinde de bir köprü vazifesi görmüştür. Diğer taraftan tüccar bir halk topluluğu olan Fenikeliler de Mezopotamya kültür unsurlarının Yunanitan'a geçişinde büyük rol oynamışlardır. Biz de; "Mezopotamya Mitolojisinin Anadolu ve Yunan Mitolojisine olan Etkileri" konusundaki tezimizi bu kültür etkileşimini ortaya çıkarmak amacı ile ele aldık. Bu çalışma birbirine bağıl üç bölüm halinde olup. Bu bölümlerin her biri in sanlık tarihinde yazılı olarak bulunan ilk mitolojik konulardan oluşmaktadır. Çalışmamızın birinci bölümünde Yaradılış Meselesini" işledik. Bu bölümü; a)"İnsanın Yaradılışı", b)"Kâinatın Yaradılışı" olmak üzere iki başlık altında topladık Çalışmamızın ikinci bölümündü ise "Hz. Nuh ve Tufan olayı"'nı ele aldık. Çalışmamızın üçüncü bölümünde, Sumerlilerde Ziusudra, Babillilerde Utnapis- tim, Anadoluda Kumarbi, Yunanlılarda Deukalion ismiyle geçen olay kahramanının Semavi din kitaplarında geçen Hz. Nuh olduğunun araştırmasını yaptık ve bu araştarmamızı kutsal din kitapları ile de destekledik.

Mezopotamya: Yunancada iki nehir (Fırat ve Dicle nehirleri) arasındaki verimli toprak parçası anlamına gelen bir kelimedir. Mezopotamya, Prehistorik dönemlerden itibaren tarihin her devrinde insan topluluklarının yaşadıkları bir bölge olmuştur, M.Ö. 4 bin yıllarında bu bölgeye gelen Sumerliler bu bölgede yaşayan insanların kültürüne kendi kültür unsurlarını da katarak, M.Ö. 3500 yıllarında dünya tarihinde ilk defa bir medeniyet kurmaya muvaffak olmuşlardır. Sümer medeniyeti daha sonra kurulan medeniyetleri çok bariz bir şekilde etkilemiştir. Ayırca Sumerliler'in M.Ö. 3200 yıllarında da "Sümer Çivi yazısı" adını verdiğimiz yazıyı icad etmeleri sayesinde, dünya tarihi yazılı devirlere girmiş ve mezopotamya bölgesinde önceden beri kuşaktan kuşağa sözlü olarak süregelen pek çok kahramanlık hikâyesi ve insanların inandıkları tanrılar periler ve devlerle ilgili maceralardan bahseden mit'ler de yazıyla tesbit edilmiştir. Sumerliler'in yazı ile kendilerine mal ettikleri pek çok mitolojik hikâye de M.Ö. 2350 yıllarında Arap yarımadasından bu bölgeye göçeden, Sami bir kavim olan Akadlılar'a onlardan da yine Sami kavimleri olan Babil ve Assurlular'a geçmiştir. Tarihin her döneminde ayrı ayrı bölgelerde yaşayan insanlar arasındaki ticari, Sîyasi, sosyal, dînî ve kültürel ilişkiler neticesinde, Mezopotamya da Sumerliler tartından yazıyla tesbit edilen birçok mitolojik belge de Anadolu'ya geçmiş, ayrıca Anadolu bu mitolojik belgelerin Yunanistan'a geçişinde de bir köprü vazifesi görmüştür. Diğer taraftan tüccar bir halk topluluğu olan Fenikeliler de Mezopotamya kültür unsurlarının Yunanitan'a geçişinde büyük rol oynamışlardır. Biz de; "Mezopotamya Mitolojisinin Anadolu ve Yunan Mitolojisine olan Etkileri" konusundaki tezimizi bu kültür etkileşimini ortaya çıkarmak amacı ile ele aldık.Bu çalışma birbirine bağıl üç bölüm halinde olup. Bu bölümlerin her biri in sanlık tarihinde yazılı olarak bulunan ilk mitolojik konulardan oluşmaktadır. Çalışmamızın birinci bölümünde Yaradılış Meselesini" işledik. Bu bölümü; a)"İnsanın Yaradılışı", b)"Kâinatın Yaradılışı" olmak üzere iki başlık altında topladık Çalışmamızın ikinci bölümündü ise "Hz. Nuh ve Tufan olayı"'nı ele aldık. Çalışmamızın üçüncü bölümünde, Sumerlilerde Ziusudra, Babillilerde Utnapis- tim, Anadoluda Kumarbi, Yunanlılarda Deukalion ismiyle geçen olay kahramanının Semavi din kitaplarında geçen Hz. Nuh olduğunun araştırmasını yaptık ve bu araştarmamızı kutsal din kitapları ile de destekledik.